Table of Contents
Why idioms when learning English
Tanıtma – İngilizce öğrenirken neden deyimler?
🇺🇸
Learning English can be as colorful as a rainbow, especially when it comes to idiomatic expressions.
In this article, we’ll explore Idioms associated with each Color of the rainbow.
Whether you’re feeling “blue,” “green with envy,” or seeing things “in black and white,” understanding these idioms will help you express yourself more fluently in English.
Let’s dive into the world of idioms:
🇹🇷
İngilizce öğrenmek, özellikle de deyimler konusunda, bir gökkuşağı kadar renkli olabilir.
Bu makalede, gökkuşağının her rengi ile ilişkilendirilen deyimleri keşfedeğeceğiz. Kendinizi “mor” hissediyorsanız, “kıskançlıkla yeşil” veya her şeyi “siyah beyaz” görüyorsanız, bu deyimleri anlamak İngilizce’de kendinizi daha akıcı bir şekilde ifade etmenize yardımcı olacaktır.
Deyimler dünyasına dalalım:
RED
Idiom: See red
Sözcüğü sözcüğüne çeviri : kırmızı görmek
Türkçe açıklama: çok öfkeli olmak- Explanation: To become very angry or furious.
- Example Sentence: When she heard the news, she really saw red and couldn’t control her anger.
- Örnek cümle: Haberleri duyduğunda gerçekten kırmızı gördü ve öfkesini kontrol edemedi.
Idiom: Catch someone red-handed
Türkçe açıklama: birini suçüstü yakalamak, birini yanlış veya yasa dışı bir şey yaparken yakalamak- Explanation: To catch someone in the act of doing something wrong or illegal.
- Example sentence: The teacher caught the students red-handed cheating on the exam.
Örnek Cümle: Öğretmen, öğrencileri sınavda kopya çekerken suçüstü yakaladı.
Idiom: Roll out the red carpet
Deim :önüne kırmızı halı sermek; yoluna halı döşemek ; baş tacı etmek;
Türkçe açıklama: özel ilgi göstermek;- Explanation: To give someone a special welcome or treatment.
- Example sentence: The company rolled out the red carpet for the new CEO, hosting a lavish welcome party.
- Örnek cümle: Şirket, yeni CEO için şatafatlı bir karşılama partisi düzenleyerek kırmızı halıyı serdi.
Idiom: Paint the town red
Sözcüğü sözcüğüne çeviri : şehri kırmızıya boyamak
Türkçe açıklama: bar bar gezmek ; alemlere akmak ; ortamlara akmak; felekten bir gün çalmak- Explanation: To go out and enjoy oneself in a lively and extravagant manner.
- Example sentence: It’s your birthday, let’s go out and paint the town red!
- Örnek Cümle: Doğum gününde felekten bir gün geçirelim!
Idiom: Red herring
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :kırmızı ringa balığı
Türkçe açıklama: dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz; dikkat dağıtmak için kullanılan şey, hedef şaşırtmak için kullanılan şey/ipucu- Explanation: Something that distracts attention from the real issue or matter.
- Example sentence: The misleading statistics in the report turned out to be a red herring, diverting attention from the actual problem.
- Örnek cümle: Raporun içindeki yanıltıcı istatistikler, gerçek sorundan dikkati dikkat dağıtmak için kullanıldı.
ORANGE
In this situation we don’t have any idiom with the color Orange but we have more idioms wit the fruit orange.
Bu durumda renk turuncu ile ilgili herhangi bir deyimimiz yok, ancak meyve olan turuncu ile ilgili daha fazla deyimimiz var.
1. Idiom: Squeeze the orange
Sözcüğü sözcüğüne çeviri : portakalı sıkmak
Deim / Türkçe açıklama: iliğini kemirmek; etinden sütünden faydalanmak; iliğini kemiğini sömürmek
- Explanation: To extract all possible benefits or profits from a situation or resource.
- Example sentence: We need to squeeze the orange and get the most out of this marketing campaign.
- Örnek cümle: Bu pazarlama kampanyasından en iyisini elde etmek için iliğini kemirmemiz gerekiyor.
2. İdiom: compare apples to oranges
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :elmaları portakallarla karşılaştırmak
Deim: sapla samanı birbirinden ayırmak; sapla samanı ayırt etmek
Türkçe açıklama: iki farklı şeyi birbiriyle mukayese etmek
- Explanation: To compare two unlike things or people.
- Example sentence: Stop comparing apples to oranges—those two companies you’re talking about are completely different.
- Örnek cümle: Sapla samanı birbirinden ayırt edin; bahsettiğiniz bu iki şirket tamamen farklı.
3. Idiom: The whole orange
Sözcüğü sözcüğüne çeviri: portakalının tümü
Türkçe açıklama: Bir şeyin bütün kapsamını veya bütünlüğünü ifade eder.
- Explanation: Refers to the entire extent or completeness of something.
- Example sentence: I want to know the whole orange before making a decision about this project.
- Örnek cümle: Bu proje hakkında bir karar vermeden önce tüm kapsamını bilmek istiyorum.
YELLOW
Idiom: Yellow-bellied
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :sarı karınlı
Türkçe açıklama: korkak- Explanation: To be cowardly or lacking courage.
- Example Sentence: He was called yellow-bellied for refusing to confront the bullies at school.
- Örnek cümle: Okuldaki zorbalarla yüzleşmeyi reddettiği için ona korkak dediler
2. Idiom: Yellow journalism
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :sarı gazetecilik
Türkçe açıklama: sansasyonel gazetecilik; sansasyonel habercilik
- Explanation: Sensationalized or exaggerated reporting, often with the intent to attract attention.
- Example Sentence: The article was criticized for yellow journalism, as it focused more on drama than facts.
- Örnek cümle: Makale, gerçeklerden çok dramaya odaklandığı için sansasyonel habercilik eleştirildi.
GREEN
Idiom: Green with envy
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :Kıskançlıktan yeşil olmak
Deim / Türkçe açıklama: kıskançlıktan çatlamak; hasetten çatlamak- Explanation: Extremely jealous or envious of someone else’s success or possessions..
- Example Sentence: When she saw her colleague receive the promotion, she turned green with envy.
- Örnek cümle: Meslektaşının terfi aldığını görünce kıskançlıktan çatladı.
2. Idiom: The grass is always greener on the other side.
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :Diğer taraftaki çimenler hep daha yeşildir
Deim / Türkçe açıklama: komşunun tavuğu komşuya kaz görünür; davulun sesi uzaktan hoş gelir;
- Explanation: Other people always seem to be in a better situation than you, although they may not be.
- Example Sentence: Jane keeps thinking about changing jobs, but she needs to realize that the grass is not always greener on the other side.
- Örnek cümle: Jane iş değiştirmeyi düşünüyor, ama komşunun tavuğu komşuya kaz görünür fark etmesi gerekiyor.
3. Idiom: Green thumb.
Sözcüğü sözcüğüne çeviri : Yeşil baş parmak
Deim / Türkçe açıklama: bitkileri iyi yetiştirebilen biri olmak; bitkilerden iyi anlayan biri olmak; çiçek yetiştirme yeteneğine sahip olmak
- Explanation: A natural talent or ability for gardening, especially in the ability to make plants grow well.
- Example Sentence: Mary has a green thumb; her garden is always full of vibrant flowers and healthy plants.
- Örnek cümle: Mary bitkilerden iyi anlayan biridir; bahçesi her zaman canlı çiçeklerle ve sağlıklı bitkilerle dolu.
BLUE
Idiom: Once in a blue moon.
Sözcüğü sözcüğüne çeviri: mavi ayda bir
Deim / Türkçe açıklama: çok uzun zamanda bir; neredeyse hiç; kırk yılda bir- Explanation: Something that happens very rarely.
- Example Sentence: We only see each other once in a blue moon since he moved to another city.
- Örnek cümle: Başka bir şehre taşındığından beri birbirimizi kırk yılda bir görüyoruz.
2. Idiom: Out of the blue.
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :Gökyüzünden gelen
Türkçe açıklama: aniden ortaya çıkmak; aniden; pat diye; durup dururken; damdan düşer gibi
- Explanation: Something unexpected or surprising.
- Example Sentence: The job offer came out of the blue; she wasn’t expecting it at all.
- Örnek cümle: İş teklifi aniden ortaya çıktı; hiç beklemiyordu.
3. Idiom: Talk a blue streak.
Sözcüğü sözcüğüne çeviri :mavi bir çizgi konuşmak
Deim / Türkçe açıklama: çenesi düşmek; çok hızlı konuşmak; jet gibi konuşmak
- Explanation: To talk rapidly and at great length.
- Example Sentence: When she’s excited, she can talk a blue streak about her favorite subject.
- Örnek cümle: Heyecanlandığında, favori konusu hakkında çenesi düşer.
BONUS - Black, White, Pink
🇹🇷 BONUS – Siyah Beyaz Pembe
“In the black”
🇹🇷 finansal olarak güvende olmak.”
Explanation:
This idiom refers to being financially secure or having a positive balance in your finances.
Example Sentences:
After years of saving, they are finally in the black and can afford to take that dream vacation.
Thanks to careful budgeting, Sarah’s business is now in the black.
“White as a sheet”
🇹🇷 “Çarşaf gibi beyaz” veya “soluk gibi beyaz.”
Explanation:
This idiom is used to describe someone who looks extremely pale, often due to fear, shock, or illness.
Example Sentence:
After hearing the news of the accident, her face turned as white as a sheet.
“White lie”
🇹🇷 “Masum yalan” veya “küçük yalan.”
Explanation:
A white lie is a small, harmless lie told to avoid hurting someone’s feelings or to keep the peace.
Example Sentence:
She told a white lie when her friend asked if she liked her new hairstyle, even though she didn’t.
“In the pink”
🇹🇷 “Sağlıklı olmak” veya “kendini iyi hissetmek.”
Explanation:
This idiom means to be in good health or feeling well.
Example Sentences:
After recovering from her illness, she’s back in the pink of health.
He exercised regularly to stay in the pink and have a strong immune system.
Goodbye for now 🙂
I hope this article helps you understand and remember these colorful idioms.
They can add a vibrant touch to your English conversations .
Now, go out and paint the world with your newfound idiomatic knowledge!
🇹🇷 Umarım bu makale, bu renkli deyimleri anlamanıza ve hatırlamanıza yardımcı olur. Bu deyimler, İngilizce konuşmalarınıza canlı bir dokunuş katabilir. Şimdi yeni kazandığınız deyimsel bilgiyle dünyayı renklendirin!
More about IDIOMS
🇹🇷 Daha fazla DEYİMLER hakkında